Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Serdengeçti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedai
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Karakavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Havucu
- Pervin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Gıcıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Ceren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Uğraşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale
- Lezzet Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Modül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parça
- Panoramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörüsel
- Çingene Ahtapotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Reçine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgı Özdeği, Akındırık, Ağaç Sakızı
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Örme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trikotaj, Triko, Dantel, Örgü
- Çöllük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Dalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cummak, Uyuklamak, Uyumak
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Yenilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi, Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Sıkıyönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örfi İdare
- Ozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Şair
- Tahrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Yitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Ağir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Değerli
- Ormangülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açalya
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Yalaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Göl Ayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- Sevgili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Canan, Yâr, Dava, Dost, Yavuklu
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü