Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ampirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Münazaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
- Sadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzu
- İbiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapşal, Palyaço
- Hamile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Cıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs
- İstifra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Medyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
- Litre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lotra
- Çis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret Helvası
- Büyüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirlenmek, Gururlanmak, Böbürlenmek, Övünmek, Kabarmak, Lokalanmak, Tekebbürlenmek, Şişmek
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Bilinçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
- Sürüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
- Çokbilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinsi, Akıllı, Kurnaz, Zeki
- Zararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncalı, Muzır, Tahripkâr, Kötü, Muzır, Olumsuz, Pis
- Bozma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhlal, İptal, Tahrip
- Tarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü, Tanım, Tanımlama
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Abdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Kâhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir
- Deli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
- Hall kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Ordövr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
- Not kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kayıt, Kıymet
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Çelişkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırılık, Zıtlık, Tutarsızlık
- Konuk Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Verecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Ses Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Belirti, Haber, İz
- Külhanbeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
- Tutukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkifhane, Dam, Tomruk, Hapishane, Cezaevi, Mapushane
- Düzenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Düzenbaz, Oyunbaz, Oyuncu, Hileci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü