Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Mütalaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Aksatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Yüzüyola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Tehir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Viyaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Çığırmak
- Bire Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Kavga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Esvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Giyecek, Elbise
- Kızıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Altın, Kırmızı, Kızılca
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Rücu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Memat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Düzyazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesir, Mensur, İnşa
- Murabahacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Kamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Endam
- Tiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Keskin (Ses)
- Vatvat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarasa
- Kamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
- Heder Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılığını Alamamak, Boşa Gitmek, Ziyan Olmak
- Gülle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara, Kurşun, Mermi, Top Mermisi
- Cerrahi Müdahale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Art kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
- Marifet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet, Ustalık, Bilgi, Bilim, Hüner, Yetenek, Kabiliyet
- Hasretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Otalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
- Göden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe
- Mahzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzgün, Tasalı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü