Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Abır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Haya, Haysiyet, Hürmet, Kadir Kıymet, Kıyafet, Şeref, Üst Baş
- Dikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazdırma
- Tarazlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek
- Septisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Üstenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Ekseriya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
- Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
- Hat Trick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Velayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velilik, Yetke, Otorite
- Baylanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak, Şımarmak
- Yaşlı Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Milimi Milimine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Bağlaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
- Kontrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi, Denetim, Muayene, Nezaret, Yoklama, Denetleme
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Kaolin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Kil, Akcilim
- Marjinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı
- Tekrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yineleme
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Çerçeve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Teşkilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütsüz
- Jant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspit
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Sırf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız, Salt, Tamamıyla, Büsbütün, Ancak, Baştan Aşağıya Kadar
- Caize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
- Tenzilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimsiz
- Maksimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
- Ziya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Aydınlık, Nur
- Yanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Nakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- Zeyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, Katkı, Ulama
- Kaplıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü