Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Caize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Savsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Benzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzeri, Müşabih, Mümasil, Dublör, Benzeşim, Bir, Emsal, Kabil, Misal, Nüsha
- Az Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ramak Kalmak
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Asılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Tutucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafazakâr
- Nişangâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Parçalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- İftar Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftar
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Endişelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Hummalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtmalı, Sıkı, Yoğun, Ateşli, Sürekli
- Nanıaziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Yortmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sarpın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silo
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- Abartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
- Klişeleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipleşme
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- İmrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta
- Rahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhum
- Hâsılat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Yansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Koyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Turşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorgun
- Gerdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun
- Sismik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremsel
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü