Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ağ Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Retina
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Meditasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünüm
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Teklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekelemek
- Teşekkürname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Kibarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik
- Tüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıklar Olsun
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Tomruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
- Şakrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Sönüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Hususiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Hadise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olay, Vaka, Vukuat
- Soya Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım
- Helak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Kofluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık, Bilgisizlik, Güçsüzlük
- Portatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınabilir, Gezer, Gezici, Seyyar
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Baharat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
- Soğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Yaralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, İncinmek, Kırılmak
- Acımasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- İstifra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Tasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, Yatırım
- Nağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masal
- Sızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivilce
- Partisip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü