Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Tutalım Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraza
- Uyarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon
- İdmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ham
- Çaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Rant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirim, Lüp
- Asbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Taş Pamuğu
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Niyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Yataklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
- Oysa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halbuki, Meğer, Oysaki
- Karaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer
- Parlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldak, Parlak
- Monoton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Yeknesak, Sıradan
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- Onurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakur
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Sallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak
- Zebun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Güçsüz, Âciz, Zayıf, Argın
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Kinaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Günübirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Nadiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrekçe, Tek Tük, Seyrek
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
- Vedre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helke
- Loder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükler
- Kayırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Arka, Dayı, Torpil, Mültemis
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Muhbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü