Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
- Altıpatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplu Tabanca
- Vazgeçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökmek
- Yıldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Duru
- Andırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Cevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- Ek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İlave, İlişik, Koşma, Şekilci, Ulama
- Ateşlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Efelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Labada
- Varyant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişke, Oyun, Bilmece, Efsane, Masal
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Veçhe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
- Bezirgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
- Pisletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Yön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihet, Cephe, Husus, İstikamet, Semt, Taraf, Veçhe, Yan
- Şarkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Teganni, Melodi, Ezgi
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Doygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- Tıraşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
- Kan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- Çareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umarlı
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Aristokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylular, Ayrıcalıklılar
- Demirkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıknatıs
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Tükenmez Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Kısacası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılı, Velhasıl
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü