Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Sempatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, Sevimli, Sıcak
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
- Eşya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
- Halüsinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsanı
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Efelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Labada
- Derrace kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bisiklet
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- İntibak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Uymak
- Neciplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
- Gravür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma Resim
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Atlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Müsait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Elverişli
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Çatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Mirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyim
- İhtilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Kargaşa, Ayaklanma, Köklü Değişim
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Artakalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
- Kasti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
- Sömestir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Müsveddelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamalık
- Kemirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemiren
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Hudayinabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Hitap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Kotarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Bitirmek, Boşaltmak, Hazırlamak
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Andetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Mamulat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü