Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mamulat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
- Köy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kent
- Hoparlör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okul
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Kazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli
- Restoran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokanta, Aşevi
- Dinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Dayanmak, Durmak, Kesilmek
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
- Kopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüsha, Suret, Yüz, Taklit
- Bonjur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Konfigürasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılandırma
- Müvezzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı
- İğne Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Yapmak
- Paylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
- Sarfınazar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Varis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçı, Kalıtçı
- Krater kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ Ağzı
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Mutekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Sesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sait, Ünlü
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Varlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palazlanmak
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Vahdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Teklik
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Sürmenaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkinlik, Anlıksal Yorgunluk
- Damat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvey, Küreken, Yezne
- Büyütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Mübalağa Etmek, Bakmak
- Amut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme, Dikey, Topuz
- Kokmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Miskin, Tembel, Kokuşuk
- Kabarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş
- Mahfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
- Çeşm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Laşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü