Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İlelebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen, Sonsuza Dek, Ebedî
- Demirkapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıknatıs
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Yellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak
- Canlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilik, Güçlülük, Etkinlik, Cıvıltı, Cümbüş, Faaliyet, Ruh
- Uğraşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Didişmek, Savaşmak
- Muhariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçılık
- Alkışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak, Beğenmek
- İstila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Tabiatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz
- Şom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Obje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Tüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Mecburi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Çiğnemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişlemek, Ezmek, Hükmetmek, Öğütmek
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Kımıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak
- Layık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
- Sakince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca, Sakin
- Uyuşturucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- Maskaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarılık
- Kabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı
- Düzenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Düzenbaz, Oyunbaz, Oyuncu, Hileci
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Gevşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
- Direşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
- Haksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrucu
- Parlamenter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili
- Gizlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Kargışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Farklılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalık, Değişiklik, Ayrımlılık
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Endeksli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü