Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Öpücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpme, Öpüş, Buse
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Zamkinos Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
- Asabileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Kahpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, Fahişe
- Hediyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağanlık
- Kliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklamak
- Önceki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
- Maceraperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenci
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Marifet
- Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Beceriklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Hünerlilik, Maharetlilik
- Afra Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Çalımla, Fiyakayla, Gösterişle
- Linolyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşamba
- Küsmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs
- Kangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Avdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüş, Geri Gelme
- Şandellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Yalpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Müstahdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Seviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey
- Kalkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Fişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimlemek
- Başvezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Kalaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Budun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet, Ulus, Kavim
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Adına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına, Namına, Yerine
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Yenirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü