Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Perspektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış Açısı, Derinlik, Süreç
- Mamafih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bununla Beraber
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Orospu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe, Mal
- Mineralojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilimsel
- Olta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Karmak, Oyun, Yem
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Dayanılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müthiş
- Ağırbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
- Mintan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Kadifeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Zenginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak
- Kıymettar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Soysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Meçhul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinmeyen, Belirsiz, Bellisiz, Bilinmedik
- Harman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harmanlamak
- Karacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, İsnat
- Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
- Adabımuaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü Kuralları
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Monoton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Yeknesak, Sıradan
- Deli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
- İtham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlamak
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Liet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkı
- Ayan Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
- Çözülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Müsamahakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
- Nispet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Oran, Bağıntı, İlinti, İnat Olarak
- Sofist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü