Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Utarit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Lahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- Sirrus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak Bulut
- İltihaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangılanmak, İrinlenmek
- Belki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel olarak, Olabilir Ki, Olsa Olsa, İhtimal, Tersine Olarak
- Şirket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklık
- İskorpit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Balığı
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Külot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don
- Meşrep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Yaradılış
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- İdadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Sıradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alelade, Bayağı
- Tonga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Tuzak, Batur, Kahraman
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Mahlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç
- Yeni Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal
- Bunaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Kızoğlankız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Kaynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- İnsancıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cana Yakın, İnsanperver, Hümanist
- Kenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Müptelalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptila
- Şişirme Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Aranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırılmak, Yoklanmak, Arzu Edilmek, Özlenmek
- Bıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usandırmak, Bezdirmek
- Organik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Örgensel, Tabii, Uzvi
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Gümüşbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aterina
- Tav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Durum, Semizlik (Hayvanlarda), Kıvam
- Zor Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsadere
- Arketip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkörnek
- Verimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü