Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
te ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Takip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleme, Kovalama, Kovuşturma
- Kazıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Hayatileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Bertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Yara
- Kız Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Simil, Şvester, Hemşire
- Geçit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Bel, Belen, Derbent, İntikal, Transfer
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Geciktirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehir
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- Yakışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenasüp
- Güle Güle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
- Filozof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce Bilimci, Felsefeci, Feylesof, Düşünür
- Feda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözden Çıkarmak, Harcamak, Kıymak, Satmak
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Martaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Yalan, Uydurma Söz, Mantar
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Külliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Öğlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Takoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Tahıldöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düven
- Musallat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
- Amca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmi
- Kânunusani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Taannüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Editörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
- Fahrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursal, Gönüllü, Karşılıksız
- Gümüşbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aterina
- Merak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Müstacelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedilikle, Çabucak
- Sükse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı, Gösteriş, Çalım, Hodpesentlik
- İdaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü