Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Tezelden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Yapılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmal Etmek
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
- Mızraklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargılama
- Şehirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçi
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Norm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgü, Genkural, Yerleşmiş Ölçü, Yasaya Uygun Durum
- Gamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Ötekisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri
- Tur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Dolaşma, Devir
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- Piyata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
- Sevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- İçtinap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Kaçınmak, Sakınmak
- Oylumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Ajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Hekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Tabip, Sagan, Atasagun, Otacı, Sağbilge
- Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık
- Ayaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Zooloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkıbilim
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Işılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parlamak
- Koçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucaklamak
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Yakşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Reel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçel, Gerçek
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- Sermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Radyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıma, Işınım
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Motifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgesiz
- Tamir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü