Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Uğraşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale
- Coşkunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Galeyan, Hararet, Yangın
- Şorolop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Sanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birsam, Halüsinasyon
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Bağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- El Kandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Ayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakikleştirmek, Köklemek
- Çareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umarlı
- Taş Arabası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Patadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- İshal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, İç Sürme, Ötürük, Amel
- Şapalaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokatlamak
- Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Matkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
- Serserilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haytalık
- Anlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal, İrfan, Vukuf, Zeki
- Sıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
- Takrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Düzeltici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
- İhanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, Hıyanet, Kötücülük, Sadakatsizlik
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Büluğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Baliğ Olmak
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, Göre, Hakkında, Karşı, Özgü
- Epeyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Yalıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak; Fakir; İnsan, İnsanoğlu
- İkrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul Etmek, Söylemek
- Fevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
- Eklenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksesuar
- Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
- Yıldız Falcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müneccim
- Üstlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Kabullenmek, Taşımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü