Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Hasret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlem, Tahassür
- Nitekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- Düzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesviye Etmek
- Afsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir, Efsun, Füsun, Bağı
- Meneşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Mesut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar
- Matkap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgi, Burgu
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Beher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Bir
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Tedarik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
- Hemşire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
- Başefendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
- Çoğaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksir
- Müsmir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- İtici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Sarhoş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Yolukucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Endamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Kısa
- Yalpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanma, Eğilme
- Dikiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
- Kadağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnu, Yasak
- Ölüm Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Küsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsür, Fazla, Kesirler
- Eğrice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Sineği, Büvelek
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Lala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Daye
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Fosil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- Dizdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
- Ziyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
- Sertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Hemcins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türdeş, Soydaş, Kökteş
- Muvazenesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü