Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mesut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Ongun, Saadetli, Berhudar, Bahtiyar
- Çarpı İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
- Mavimtırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavimsi
- Mülahaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Sait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Yanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevap, Karşılık
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Dışında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haricinde
- Zikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Söyleme
- Vokalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
- Reseptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almaç
- Köle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Esir, Kul, Tutsak
- Zat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
- Doğu Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
- Tababet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik, Tıp
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Kabarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
- Yaradılıştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuştan, Taban, Tabiaten
- Ötümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert
- Eleştirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci
- Ütopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülkü
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Susuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Dirsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Hitaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelik
- Uzay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gök, Mekân
- Zaptiye Memuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaptiye
- Hane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Ev, Göz, Konut
- Ölçüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Gelişigüzel, Rastgele, Vezinsiz
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Temizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Arınmak, Aklanmak
- Erişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Ortalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasat, Vasati, Yaklaşık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü