Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tedarik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
- Talan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmalamak
- Belirtilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlanan
- Tavizcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncülük
- Nötralizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Garaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arabalık
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Dilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilimlemek, Yarmak
- Hakkında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, İlişkin, Baresinde, İçin, Karşı, İlgili Olarak
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Mustatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen
- Mantar Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantar
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
- Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kere, Kez, Sefer, El, Kat, Misli, Nöbet, Öğün, Yol
- Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
- Maalesef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Yazık ki, Üzülerek Söylüyorum, Yazık Ki
- Sadrazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Obruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, İçbükey, Mukaar
- Transfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
- Bütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare
- Dolandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkağıtçı
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Övünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
- Astrolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci
- Görme Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Kör
- Kesinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Nüfuzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
- Pinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tünek
- Eşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü