Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Dürüst, Rahat, Temiz
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Tamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleme, Tamamlama
- Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Liderlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önderlik
- İşlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
- Acımaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Kesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsur
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Düzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Nizam, Sistem, Konsept, Rejim, Komple, Al, Dek, Dolap, Fırıldak, Hile, İntizam, Kapan, Kol, Komplo, Olta, Oyun, Rabıta, Seviye, Sıra, Tertibat, Tertip, Yerleştirme, Akort
- Beslengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlatlık, Hizmetçi
- Tinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- İç Mimar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dekoratör
- Bibliyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Fevvare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye
- Sefarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Kızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domates
- Çıkmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipsiz, Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sokak
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Gülmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Iskat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek
- İlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
- Cüret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Ataklık, Cesaret
- Kare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen, Dördül, Murabba
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Kele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa, Tosun
- Çözünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek
- Civan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
- Yönetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
- Udi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utçu
- Kara Yüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr, Suçlu
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Dostane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
- Pist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydanca
- Şura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsey
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
- İmla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, Yazım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü