Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Sezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çıkarmak, Duymak, Görmek, Hissetmek, Fark Etmek, Kestirmek, Duyumsamak
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Fikren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Öfke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
- İntikam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öç
- Kabul Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Işılak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Herhangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele
- Paşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Uslu
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kere, Kez, Sefer, El, Kat, Misli, Nöbet, Öğün, Yol
- Sismograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
- Kültürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Şamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsamak
- Raks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dans; Salınım
- İğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğirmen, Kirmen
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Alelumum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle, Genel Olarak, Bütün
- Gıybetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirmeci
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Bölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim, Mıntıka, Nahiye, Toprak
- İs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
- Sanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Belediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uray, İcraiye Komitesi
- Güllü Kelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Ekonomik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Kazançlı, İktisadi
- Üstüne Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Şanson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü