Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Sıçankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercanköşk
- Tırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Darağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
- Gıcır Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
- Esef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Tasa, Üzüntü, Acınma, Yerinme
- Adam Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Tabiatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, Huysuz
- Mayalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Deliduman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delice, Atılgan
- Acuze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocakarı
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Peygamberler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enbiya
- İkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme
- Sömürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Sürüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapılmak
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Sebebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz
- Otlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylak, Salmalık, Mera
- Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
- Racon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka, Gösteriş, Usul, Yol, Yöntem
- Tatlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Hoş, İçten
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Yarayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Ayyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Çevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdap, Tevil, Çevrinti, Anafor, Burgaç
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Zannetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Aydınlık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- İaşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Boğaz, Beslem
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Lifting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdirme
- Necip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Doğuşlu, Temiz, Seçkin
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- Aşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü