Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- İntisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Girmek
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- Otopsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Böcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek, Kurt
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- İl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
- Boşboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaçaron, Çenebaz, Farfara, Geveze
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Tombullaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Konsantre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun, Derişik
- Bilindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Ahbapça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Asetat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Denli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kadar
- Vakıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Farkında Olan
- Yer Sarsıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Zelzele
- Erden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
- Katiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Savsaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- İstidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Kabiliyet, Anıklık
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Mat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Farzımuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmayacak Şey Ama Tutalım Ki
- Kır Sakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- İrdeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa
- Yaslanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Sülasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçlü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü