Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- Ekvator kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hattı İstiva, Eşlek
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Kalburüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Değerli, Güzel, Seçme
- Ummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Demek, Sanmak, Ümit Etmek, Düşünmek, Tahmin Etmek, İhtimal Vermek
- Salık Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek
- Parabol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
- Dayanak Noktası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Allah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Börkenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah
- Kabullenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Skala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gam
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Röprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşbaskı, Çoğaltma, Taklit, Kopya
- Şekva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Yekûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Tutar
- Otoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızyolu, Otoyol
- Dazlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daz, Kabak
- Tedai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrışım
- Mevzii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Kengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Hempa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Omuzdaş
- Erkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri Gelenler, Üstler, Büyükler, Kurallar, Yol, Yöntem, Temeller, Esaslar
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
- İktifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak, Yetinmek
- Sprey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Kuzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavrulamak
- Göresin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acaba, Acep
- Kuda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür
- İrtihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Işınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü