Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- Karşılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekabil, Çapraz, Zikzak
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Engebeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
- Kartbasan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Yalan Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- İdareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Pahalılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Okuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Mevlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Dasitan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Telhek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palyaço, Soytarı
- Tabiatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğacılık
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Gönlünü Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Bağımsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
- Parıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
- Burnu Havada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibirli
- Basın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
- Onursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyetsiz, Şerefsiz
- Karalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak, Çizmek, Leke Sürmek
- Ürkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Panik
- Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- Halas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulma, Kurtuluş
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Doğrultmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Bezzaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezci, Manifaturacı
- Cin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, zeki, Uyanık Kimse
- Afsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir, Efsun, Füsun, Bağı
- Kayıtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
- Şanslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Bunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Kurgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Çatı, Kuraştırma, Montaj, Spekülasyon, Kuruntu, Vehim, Nazar
- Şetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Sövgü
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Çözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
- Abajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpak, Örtük, Sayvan, Siper
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü