Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yakarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Çekilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
- Dış Satım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- Bekas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulluk
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
- Çoksesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polifonik
- Rölyef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabartma
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Ata Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Pedikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakbakımı
- Akıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan, Sıvı, Akar, Kıvrak
- Taşıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Cibilliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Maya, Huy, Ahlak
- Sezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İrfan, Keşif
- Ünalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diktafon
- Katkısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf, Tam
- Ketmenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak
- Hamhalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Kuru
- Yüzyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asır
- Alışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit
- Bilgelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Hikmet, Vukuf
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Grev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil, İş Bırakımı
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- Tan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şafak
- Minder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Hasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Eli Selek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Cömert
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Sarkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Öldürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Özverili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü