Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alkan ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Stepne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek Teker
- Sivil Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Traksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekim
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Geri Çekilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- İmrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta
- Keş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Ayyaş, Esrarkeş
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Partal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Teşrih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Sürtünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
- Konfigürasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılandırma
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- Süel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askeri
- Güldeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki, Buket, Antoloji
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Zehirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağılamak, Sokmak
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- Arkadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Tekrir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Hazne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Hazine
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Büyükanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Gülmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Mestur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Şafak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık
- Gösterişsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Malumatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Özsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usare
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü