Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vzlamak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Dilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak, Arzu Etmek
- İntizamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli
- Arzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, İsteme, Dilek, Yönelme, Eğilim, Gönül, Rağbet
- Volkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağ
- Yerleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- Hevesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aç, Heveskâr, İstekli, Tutku
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Bedelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız
- Karakorku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf
- Liderlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önderlik
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- İstifham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Kayıplar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Kantarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınamak
- Yaprak Sigarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Hangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne
- Öfkelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- İntibak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
- Memurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memuriyet
- Çatalağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adacık, Delta
- Asbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Taş Pamuğu
- Tonbalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orkinos
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Adsorpsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Parlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak, Şıkırdamak, Yanmak
- Silik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz
- Hız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol
- Restore Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak
- Plebisit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması
- Zorlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücbir
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü