Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Koltuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Erkek Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Turist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin, Seyyah
- Haleldar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sarsılmak
- Asıllar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul
- Rakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Emanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Yelkovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Yanka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Film
- Tuhaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Akrobat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Gezge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakol, Devriye
- Rüzgar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yel, Bad
- Kariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meslek; Uzmanlık Alanı
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Ateşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşturmak, Kışkırtmak, Yakmak
- Toplum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Sosyete, Topluluk
- Manzume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Dizge, Şiir
- Doğallıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabii
- Esbabımucibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Motif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örge, Nakış
- Düşkünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptila, Merak, Zaaf, Zül
- Ürkekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek
- Emektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Ajur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
- Turkuaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firuze
- Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Boz Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Lalüebkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü