Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vazifesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsizlik
- Fiyakasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakasız
- Burma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musluk
- Evre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
- İş Bıraktırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
- Biber Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Mazbata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- İtilaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Gurbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadelci, Elgin
- Petek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Etmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faktör, Amil
- Yenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlup, Aşınmış
- İşyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Formalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
- Yuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuf, Yuh
- Buğulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaşlı
- Akrabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısımlık
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Çetin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Zor, Güç, Sert, Ağır, Müşkül
- Güvenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinaden
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Tazallüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Makber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar, Sin
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Ecinni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Şaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taaccüp
- Kaşkariko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Oyun, Yalan
- Paleograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
- Hafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedil
- İstifra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusmak
- Kovuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koğuş, Oyuk
- Sarfınazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayılmasa Da, Hesaba Katılmasa Bile
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Zıngır Zıngır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü