Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Santimantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal, Duygulu, Hassas
- Destansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Ferahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Mısır Yasemini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
- İyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir, Sıkı, Yakinen
- Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- Atelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Vokalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- Milenyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binyıl
- Sorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Sözünübilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Hafriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Girev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
- Denktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- Döl Eşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Son
- Göresimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- İdmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ham
- Göynük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Dâhice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelice
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Yankı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko
- Formen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
- Başından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Kadavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Arkeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıbilim, Kazı Bilimi
- Resmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesafe
- Meşgul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Karayanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Mala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun, Sürgü
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü