Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Demokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
- Hengâme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
- Mütehassıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
- Aygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Melodi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
- Dil Kavgası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Koordinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma
- Efsunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
- Kavruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Mantıksal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Görgüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan
- Biliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf, Bildik, Tanıdık
- Yerdegezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılan
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
- Yokumsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Şu Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
- Fak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Aldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Tevakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Peklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Maruzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyecek, Arz
- Ziynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
- Artağanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
- Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, İsabet
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
- Otokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü