Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
- Eli Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Bonkör
- İhtiyar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Becayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişme, Almaş, Karşılıklı Yer Değiştirme
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Lâkayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız
- Tevessül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeltenme, Yönelme, Başvurma, Girişme
- Mevcut Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Harbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Okulu
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Niyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma, Dilek, Yakarma
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Azrail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı
- Ilıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutedil
- Ahenkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
- Özgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasretmek, Vermek
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Vefasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- Manita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Bakaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
- Çalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
- Çapraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Düğme, Fermuar
- Tavşan Anahtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymuncuk
- Kazanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Hürmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptezel
- Ehlileştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak
- Misak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Bağlaşma, Sözleşme
- Pusarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puslu, Serap
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü