Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- Bağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambalaj, İlhak, Paket, Saz
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Stand-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
- Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Çok, Birçok, Nasıl
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Gaf Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Teokratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerksel
- Enjektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Sıvındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyi Etmek
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Pekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleştirmek, Katılaştırmak, Sağlamlaştırmak, Beslemek, Sertleşmek, Tahkim Etmek
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Aktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkin, Canlı, Çalışkan, Hareketli, Cevval, Faal
- Dahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşerge
- Uzuv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye
- Doyurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
- Çalkanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak
- Hoş Gördük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Bulduk
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- İsticvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Eksiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Harika, İyi, Kâmil, Komple, Mükemmel, Tam, Tamam, Tamamlamak, Temiz, Tüm
- İrkinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tiksinti
- Konu Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Teceddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilik
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Tamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Dirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, İyileşmek
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Yaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirgen
- Kapela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapka
- Muallimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
- İnhitat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Gerilemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü