Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maytap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai Fişek
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Cevahirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Tacilî Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Kandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkna
- Nikbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
- İzbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basık, Loş, Nemli, Kuytu; Sapa
- Şamata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Hay Küy, Patırtı, Yaygara
- Kubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Edabazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Belli Belirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Kupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Paradoks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Karşıtlam
- Hayırsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımsever, Hayırsever, İyilikçi
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Cevdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- Zemmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak, Kötülemek, Yermek
- Karısı Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıbık
- Casusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıtlık
- Işılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parlamak
- Bili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi
- Yâren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yakın Dost
- Tedavül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik
- Yükleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Hap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Yutmak
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Karizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergi, Etkileyicilik, Büyü
- Eğilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
- Kopmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Kurtulmak
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Pürneşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Varışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
- Palas Pandıras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Eğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü