Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Siktirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Bayağı
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Sürgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırma, Filiz, İshal, Menfi, Nefiy
- İttifak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Atlas Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaktüs
- İbrişim Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Tacilî Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Kare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen, Dördül, Murabba
- Lağvolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak
- Havuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maslak
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Ekseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğu, Genellikle
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Hangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne
- Heyula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaos; Korkunç Hayal
- Tahayyül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Hazmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirmek, Dayanmak, Katlanmak, Sabretmek
- Çok Lazımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Zırt Zırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Tahdidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamalar, Kısıntılar
- Önceki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Tarik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol
- Keriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Çirkef, Kumar, Pislik, Geriz
- Bende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
- Piyes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Enternasyonal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beynelhalk, Uluslararası, Beynelmilel
- Fariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- Binaenaleyh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bundan Dolayı, Dolayısıyla, Buna Göre, Bunun İçin, Bundan Ötürü, Bunun Üzerine
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü