Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- İsyankar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Yeygi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- İlçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaza, Nahiye, Kaymakamlık
- Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Bölünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
- Torlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Genç, Toy, Hergele
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Lüzuci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Çıtır Çıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
- Sıradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alelade, Bayağı
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- İtaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğme, Söz Dinleme, Boyun Eğme, Buyruğa Uyma
- Alısün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınka, Telefon
- Kiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
- Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Ötme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terennüm
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
- Gureba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler
- Yerkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- Badalak Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Çelmelemek
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Mihenk Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denektaşı, Mihenk
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Gölek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Flavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flüt
- Materyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
- İçilecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçecek
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Müsmir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- İltica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak
- Mutabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birge, Uygun, Yekdil, Uyumlu, Özdeş, Uyuşmuş, Uygun Olan
- Dikkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetik, Titiz
- İllet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Bozukluk, Neden, Sebep, Zehle Döken
- Komut Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü