Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lakayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Mecbur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Pompalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
- Pandomima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim
- Tabaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Tenakuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Zıddiyet, Çelişme
- Peşkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan
- Tembih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
- İğrendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Tebessüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümseme, Gülücük
- Sıhhiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkçı
- Kirşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pudra
- Öz Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
- Portföy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
- Ayniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesneler
- Çömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek
- Bedhah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötücül, Kötülük İsteyen, Kötü Yürekli
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Başkomutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkumandan, Serdar, Başbuğ
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Laik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgen, Dinayrısı
- Diktacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyrukçu
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Pirupak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Geçinememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşamamak, Bağdaşamamak, Uyuşamamak
- Ekecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Ahbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Arkadaş, Tanıdık
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Çapaçul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
- Dilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lal, Tat
- Küçük Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar
- Yönelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteveccih
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Vazifesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü