Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Şar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kent, Şehir
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Transport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Taşımacılık, Nakil, Nakliyat
- Örfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- İpek Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama Kurdu
- Şaşırtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Kumanda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmek
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Sudan Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava
- Kumkuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömlek
- Sanırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Özne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
- Öldürürcesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye
- Haricî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri, Hariciye
- Münacat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Nankör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
- Bekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr Etmek, İnat Etmek, Direnmek
- Elektronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıncalık
- Riziko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risk, Çekince
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Tiryak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon, Panzehir
- Anons kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru
- Ecinni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Turfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Nadir
- Uyanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Açık, Açıkgöz, Agâh, Ayık, Kurnaz, Tetik
- Stoklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak
- Mahşer Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Taşıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Münasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Uygun, Yerinde, Yaraşıklı
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü