Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Anut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı
- Öncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Safderun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Nimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç
- Etkili Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Vasıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Mahiyet
- Olduğu Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynen, Harfiyen
- İhtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık, Anlaşmazlık, Ayrılık, Aykırılık
- Komedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Tuğyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşma, Taşkınlık
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Kontak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı, İlgi, Temas, Dokunma, Dengesiz
- Kinematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimbilim
- Bitaraflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlık
- Bitkisel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebati
- Safsata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgicilik, Sofizm; Boş Söz, Asılsız Söz
- Şaşırtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Çağ Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne, Muasır Olmayan
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Sunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İkram, Takdim
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Bordro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel, Siyahe
- Kılkoparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Mütehammil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
- Tutarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Çelişmesiz, Orta, Sabit, Uygun, İnsicamlı
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Tekrar Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
- Iskat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek
- Reisicumhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhurbaşkanı
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Merhale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
- Bokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü