Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kuvertr ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Avdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüş, Geri Gelme
- İmparatoriçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhatun
- Dolgunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol
- Alaminüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Gönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak Ağacı, Üvendire
- Çağırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tellal
- Yöntemlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- Zer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
- Hoppadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
- Düşüncesince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Deşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eşelemek, Karıştırmak
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- Kararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü
- Mürüvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Yiğitlik, Cömertlik
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Seviyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeyli
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Hali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız, Tenha
- Sermuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Anılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Duraksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Belletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmek, Ezberletmek
- Nasihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkı, Döngül
- Fuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
- Komprador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikçi
- Yargılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme Etmek
- Yerleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
- Kavun İçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımtıl
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
- Katlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükmek
- Maslahatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Nebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Blöf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü