Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız, Tenha
- Kurultay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kongre
- Huzurevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçevi, Kocalar Evi
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
- Şaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kam
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Akrabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısımlık
- Sorgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstintak
- İkirciklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Emin Amanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güvenlik
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Okyanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umman, Talay
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Çulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Rezistans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Subay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Zabit
- Tonmayster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses Yönetmeni
- Kısaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa
- Nağme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Melodi, Terane, Nota
- Kozgalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı
- Çoklukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Tazammun Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Akman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Saf
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Nezretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
- Hakkında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, İlişkin, Baresinde, İçin, Karşı, İlgili Olarak
- Numune kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Himaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Gözetmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak
- Prensipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkeli
- Kayyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasi
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Mut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Saadet
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- İskambil Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü