Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
- Anlayışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Dümbelek, Geri, Köylü
- İşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin
- Çıkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Gider, Kazanç, Menfaat, Yarar
- İdareci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Tutumlu, Yönetici
- Kaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Ne Kadar, Niçe
- Şimşirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafes
- Şemsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
- Dâhilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökelilik, Deha
- İlkyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
- Abartmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilamübalağa
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Çalgılı Çağanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Kızılyörük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılancık
- Tortu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Çökel
- Yakışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk, Yaraşma
- Şehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentli
- Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Kebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçe
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Dağıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Canhıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
- Burulgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdap
- Su Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Hiddet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Tahrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- İspirtocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
- İs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü