Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşa
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- Dalaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür
- Malumatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Kareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damalı, Damalı, Satrançlı
- Zer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Yaldız
- Menus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışık
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Şemsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Ortaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat-fiil
- Savunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa, Defans
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Yaldırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Cilalı
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- İtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- İtlaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Yok Etmek
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Sultanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişahlık, Saltanat, Ergi, Mazhariyet
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- İster kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, İcap, Lüzum
- Müdafaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
- Gezinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Geçirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Ilım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülük, İtidal
- Harami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Haydut, Hırsız, Kuldur, Yolkesen
- Saadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Mut, Ongunluk
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Sayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
- Kelepçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilezik, El Kandalı
- Salahiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü