Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Orta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Orantı, Tutarlı, Vasat
- Dinamit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Hendese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geometri
- Cırmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Hafıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek, Hatır, Yaddaş, Anlak
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Kurtulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- İlk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Sülüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçte Bir; Arap Yazısı
- Başkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
- Kurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül
- Mesul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumlu
- Abuk Subuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
- Yüzertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamandıra
- Filiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, Töz
- Ağmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmak, Düşmek, Yükselmek, Yağmak, Kaymak, Akmak, Havalanmak, İnmek
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Günahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Masum
- El Âlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, El Gün, Yabancılar
- Nankör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Rahatça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Yanar Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Janjan
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Anımsatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Feza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Uzay
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Kıtal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş; Boğazlaşma, Vuruşma
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- Ortaderi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezoderm
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Görelilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Sıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü