Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hint Kozu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindistan Cevizi
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Evrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Senet
- Sadakatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhanet
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Hediyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağanlık
- Karakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Eklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binmek, Gelmek
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Kimya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilim
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- Fezleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Özet
- Tırmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Camedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Valiz
- Erişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Taydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akran
- İkircik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Şüphe, Tereddüt, İşkil, Kararsızlık
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Uzlaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Cebbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Kudret Sahibi
- Tempo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Gidiş, Sürat, Tarz, Vuruş, Yol, İlerleyiş, Gelişme Hızı
- Bağlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak, Kontrat
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Ortakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
- Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Musibetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- İhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlandırma, Diriltme, Dirim Verme; Geliştirme, Güçlendirme; Umut, Erinç Verme
- Esasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Asal, Esas
- Delta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
- Kızgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Öfke
- Vasıflandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelendirme, Adlandırma
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü