Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Kıvançlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Sustalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaylı Çakı
- Tamağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Ayrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Kredili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenilir, İtibarlı
- Dobra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi
- Gerelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
- Mükellef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Ağır, Özenli; Yükümlü
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Sürüşken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
- Şekerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Tutkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmış, Bağlı, Düşkün, Hasta, Mecbur, Meftun, Yangın
- Avukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklavcı
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Semih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli Açık
- Pilot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçman
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Ayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Yargıtay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz Mahkemesi
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Okullu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Kritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Nazik, Tehlikeli, Endişeli, Ciddi, Korkulu
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Yapım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat, İmal, İnşa, Prodüksiyon
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Düzenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Düzenbaz, Oyunbaz, Oyuncu, Hileci
- Toplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koleksiyon
- At Bakıcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyis
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Dışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaka, Bok, Büyük Abdest, Pislik, Kazurat
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Hançere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü