Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Delta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatalağız
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Arazi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Bası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tab
- Mücadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Güreşmek, Savaşmak, Uğraşmak
- Meyyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilgen, Eğilim, Eğilmiş, Meyilli
- Kozmos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evren, Acun
- Yülümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş Etmek
- Kaydetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Yazmak, Yazımlamak, Saptamak, Almak, Karşılamak, Not Etmek
- Büyük Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine
- Mezarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Gömütlük, Sinlik
- Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Dehr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Işınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şualamak
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Derhâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Yetimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
- Şifahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlü, Sözel, Ağızdan
- Çetince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
- Öneri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Çekinmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Tıpkısının Aynısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- Aramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Yoklamak, Aktarmak, Bakmak, Beklemek, Özlemek
- Vurgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksan
- Avane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Yardımcı, Kafadarlar, Yardakçılar
- Damgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Referans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Kaynak, Tavsiye, Tanıtmalık, Yeterlilik
- Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvar, Dünya, Yeryüzü
- Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazan
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü