Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fevkaladelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstülük
- Batar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Başat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Dominant, Baskın
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- Naif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Füzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Koridor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dehliz, Gezinti, Beçenek, Dar Geçit, Geçenek
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Yaylım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Liste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizelge, Cetvel, Siyahe
- Beklenmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade, Hayret
- Hulul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Ekspoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Hurdahaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paramparça
- Enternasyonal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beynelhalk, Uluslararası, Beynelmilel
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Karakolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Otonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
- Sabahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüzcü
- Garantör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenceci
- Şırlağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Güzellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Yumuşaklık
- Ser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş
- Sakince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca, Sakin
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Buruntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızı, Ağrı, Istırap
- Bekas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulluk
- Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- Kotlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifrelemek
- Marazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Pasif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepkisiz, Edilgen, Çekingen, Durgun
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Tardetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Poşet
- Fut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü